İmam Buhari ’nin İmtihanı
İmam Buhari rh.a. hazretleri, en güvenilir hadis kitabı olan “el-Câmiu’s-Sahîh” isimli eserin müellifi büyük muhaddistir. 194/810’da Buhara’da doğdu. On yaşında hadis öğrenmeye başladı ve elli yıl buna devam etti. Bu yolda birçok ülkeyi dolaştı. Bağdat, Basra, Mekke, Medine, Mısır, Nişabur bu ülkelerin başında gelir. Kendisinden toplam doksan bin talebenin hadis dinlediği söylenir. İmam Müslim ve Tirmizî de bunlardandır. Mezarı Semerkand-Hartenk’tedir (Özbekistan). Yirmi beş kadar eserinden en önemlisi “el- Câmiu’s-Sahîh/Sahîhu’l-Buhârî”dir (7563 hadis).
İmam Buhari ’nin Hadis İmtihanı
İmam Buharî rh.a., Bağdat’a gelişlerinden birinde çetin bir hadis imtihanı geçirmiştir. Şöyle ki: Henüz genç yaşlarında iken Bağdat’a geldiği zamanlarda meclisler tertip ederek isteklilere hadis yazdırıyordu. Bu meclislere bazan on bini aşkın dinleyici katılıyordu. Bir kere Bağdatlılardan bazı ileri gelen alimler, Buharî’nin ilmini ve zekâsını denemek için aralarında anlaşarak yüz hadis seçerler. Sonra da bu hadislerden her birinin metnini bir başkasına ve onun senedini (râvi zincirini) diğerine ekleyerek birbirleriyle karıştırırlar. Senet ve metinleri yer değiştirerek birbirine karıştırdıkları yüz hadisi, onar onar on kişiye dağıtırlar. Hepsine de bunları hadis meclisinde İmam Buharî’ye sormalarını tenbih ederler. Hadis meclisi toplanıp Buharî derse başlayacağı sırada, bu on kişiden biri kalkarak kendisine verilen karışık hadisleri teker teker sormaya başlar. Buharî, kendisine sunulan bu hadislerin hepsine tek tek “Bunu bilmiyorum” diye cevap verir. Sonra ikincisi kalkar, elindeki karışık on hadisi ayrı ayrı sorar. Buharî her biri için “Bilmiyorum bunu” der. Böylece on kişi, onardan senet ve metni birbirine karıştırılmış yüz hadisi ona sorarlar. Buharî hepsi için birer birer “bilmiyorum” deyip geçer. Buharî’nin ne yaptığını fark eden alimler, işaret diliyle birbirlerine “Adam durumu anlamış!” derler. Durumu farketmeyenler ise, onun cevaptan aciz kaldığını zannederler.
Sorular bittikten sonra İmam Buharî ilk adama dönerek: “Senin sorduğun ilk hadisin aslı şöyledir, ikincisi şöyle, üçüncüsü şöyle, dördüncüsü...” diyerek sonuna kadar hadisleri doğru senetleriyle açıklar. Böylece on kişinin sorduğu toplam yüz farklı ve karışık rivayetin hepsinin doğrusunu tek tek aktarıverir.
Hatîb el-Bağdâdî, Tarîhu Bağdâd (Beyrut 1997), 2/20-21; Yusuf el-Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl (Beyrut 1992), 24/453; Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ (Beyrut 1986), 12/409.