Mirac Kandili
26 Receb 1440/ 02 Nisan Salı Miraç Kandili
14 Şaban 1440/ 19 Nisan Cuma Berat Kandili
Miraç Kandili
Regaib kandilinden sonra Receb ayında bulunan bir diğer mübarek gece Miraç kandilidir. Miraç, kelime olarak “yukarı çıkmak, yükselmek” anlamına gelir. Peygamberimiz s.a.v.’in semalara yükselerek Cenab-ı Hakk’ın huzuruna kabul edildiği geceye “Miraç Gecesi” denilir.
Allah Rasulü s.a.v. hicretten bir buçuk yıl kadar önce Receb ayının 27’nci gecesi Cebrail a.s. vasıtasıyla Mekke’den alınmış, oradan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmüştü. Miracın bu kısmına “İsra” denilir. Mescid-i Aksa’dan da semaya, yüce âlemlere, ilahî huzura yükselmiştir. Bu da “Miraç”tır.
Kur’an-ı Kerim’de bu hadisenin İsra kısmı mealen şöyle anlatılır:
“Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O işitendir, görendir.” (İsra 1)
O yıl, Hz. Peygamber s.a.v. hem eşi Hz. Hatice r.anha’yı hem de O’nu koruyup destekleyen amcası Ebu Talib’i kaybetmişti. Bunların yanı sıra peş peşe yaşanan türlü sıkıntılar o seneyi “hüzün yılı”na dönüştürmüştü. İşte böyle bir zamanda, Efendimiz s.a.v.’i teselli eden, destekleyen, güven ve itminan veren Miraç, kıyamete kadar bütün müslümanlar için de bir lütuf olmuştur. Bu lütuf, Efendimiz s.a.v.’in “Namaz müminin miracıdır.” (Münavî, Feyzü’l-Kadir 1/497) hadis-i şerifinde müjdelenmiştir.
Rasul-i Ekrem s.a.v. Miraç ile hiçbir beşerin ulaşamayacağı bir makama yükseltildiğinde Yüce Rabbini şu ifadelerle övdü:
“Ettehiyyâtü lillâhi ve’s-selâvâtü ve’t-tayyibât: En güzel övgüler, selamlar, ibadet ve taatler Allah’a mahsustur. O’na layıktır.”
Bunun üzerine Hak Tealâ buyurdu ki:
“Es-selâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtüh: Selam sana olsun ey Nebi! Allah’ın rahmeti ve bereketi de sana olsun.”
Ardından Rasulullah s.a.v. de:
“Es-selâmü aleynâ ve alâ ibâdillahi’s-salihîn: Selam bize ve Allah’ın sâlih kullarına olsun.” dedi.
Bu selamlaşmaya şahit olan Cebrail a.s. ve bütün melekler;
“Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlüh: Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed O’nun kulu ve rasulüdür.” dediler. (Kurtubî, Tefsir; İbn Nüceym, el-Bahrü’r-Râik)
Üç Hediye
Efendimiz s.a.v. Miraç’tan dönerken ümmeti için üç büyük hediye getirmiştir:
• Günde beş vakit namaz.
• Bakara suresinin son iki ayeti.
• Ümmetinden Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayanların, azap görse dahi eninde sonunda cennete gireceği müjdesi.
Namaz, kıyamete kadar gelecek her mümine verilmiş en büyük ikramdır. Bu gecede ikram edilmesinin özel bir manası vardır. O olmadan manevi yükseliş, yüce Allah’a yakınlık olmaz.
Böyle mukaddes zamanlar müminler için bir ganimettir. Miraç kandilini Allah Tealâ’nın mağfiretine ulaşmak için fırsat bilmeli, gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla ihya etmeye çalışmalıdır.
Berat Kandili
Berat kandili, Şaban ayında müslümanlar için bağışlanmaya vesile bir gecedir. Bu geceye bereketli ve feyzi bol bir gece olması sebebiyle “mübarek gece”; günahların affı ve temize çıkarılma sebebiyle “kurtuluş gecesi” ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de “rahmet gecesi” gibi adlar verilmiştir. Bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin büyük mükâfatı vardır. Hz. Aişe r. anha validemiz şöyle anlatır:
Allah Rasulü bir gece kalktı, namaz kıldı. Namazda secdeyi o kadar uzattı ki vefat etti sandım.
Elimle ayağına hafifçe dokundum. Kımıldadı, sevindim. Yerime döndüm. O uzun secdesinde şöyle dua ediyordu:
“Allahım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyor, senden yine sana sığınıyorum. Şanın yücedir. Sana yaptığım övgüyü, senin kendi zatına yaptığın övgüye denk bulmuyorum. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim.”
Biraz sonra başını kaldırdı ve bana;
– Bu gece hangi gecedir, Aişe biliyor musun, diye sordu. Ben;
– Allah ve O’nun Peygamberi daha iyi bilir, dedim. O şöyle anlattı:
– Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Yüce Allah bu gece af dileyenleri bağışlar. Merhamet isteyenlere merhamet eder. İçini nefret ve kin bürümüş olanı ise haline bırakır.” (Münzirî, et-Tergib ve’t-Terhib 2/119)
Bu gecenin diğer bir ismi de “mağfiret gecesi”dir. Fakat hadis-i şeriflerde şu kişilerin mağfiretten istifade edemeyecekleri belirtilir:
• Allah’a şirk koşanlar,
• Anne babasına asi olanlar,
• Komşu ve akrabayla ilişkiyi kesenler,
• Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenler,
• İçki içmekte ısrar edenler,
• Gururlu ve kibirli kimseler.
Tüyler Sayısınca Kurtuluş
Berat gecesi hakkında Efendimiz s.a.v. şöyle buyurur:
“Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Allah Tealâ bu gecede Kelboğulları kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları cehennemden kurtarır.
Ancak kendisine şirk koşanların, müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, anne babasına asi olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz.” (Buhârî, et-Tergîb ve’t-Terhib 2/118)