Bu Yollar

Bu yollar sabırdır, tahammüldür. Ağulu aşı yemektir yeri geldiğinde. Kendini bilmeze katlanmaktır, kem sözü erişince. Düşmanlığa iyilikle mukabeledir, hoş nazarla bakabilmektir, kem nazarlar dikilince.

Bu yollar meşakkattir, çiledir. Çile gerektir pişmek için. Çile gerektir ermek için. Damıtılmak, arıtılmak, sonra kabule sunulmak gerektir. Çile bu yolun değişmeyen kaderidir. ‘Hamdım, piştim, yandım.’ diyebilmektir.

Bu yollar hoş gönüldür, hoş görüştür. Yaradılana hoş nazarla bakmaktır, Yaradan’dan ötürü. Hiç gönül incitmemek, kalp kırmamaktır. Kapıdan çevirmemektir hiç kimseyi. ‘Gel, ne olursan ol yine gel!’ diyebilmektir.

Bu yollar nizamdır, adalettir. Keserle kendine değil Hakk’a doğru yontabilmektir. Teraziyi sağlam tutup sağlam tartabilmektir. Adaleti gözetmektir her işinde.

Bu yollar boyun eğmektir, kulluktur. O’ndan başkasına bükmemektir boynunu. Kullukta bilmektir tüm makamı, her itibarı.

Bu yollar infaktır, sadakadır. Varlığını sadaka bilmektir, tüm varlıklara. Varını seferber edebilmektir, bütün muhtaçlara. Engelleri kaldırabilmektir, yoldan geçenlere. Güler yüzünü esirgememektir, misafirim diyene. İlmini infak edebilmektir, ilim talep edene.

Bu yolları sebeplerden değil, Hak’tan bilmektir. Otağını en ileriye kurmaktır. Hür olabilmektir, gerçek fâili görerek, sebepleri yaratanı bilerek.

Bu yollar basirettir, ilimdir. İlimle yürümek cehalet karanlığına, basiretle iş görmek, hikmet meydanında.

Bu yollar meşakkattir, yokuştur
Başlayanı çok, yol alması zordur
Amel etmek zor, laf edeni çoktur
Bu yokuşlar dönemeçlidir, sarptır
Bu yollar hep yükseliş, rahat aramak boştur.