Görüş Bildir

Her Zaman Her Yerde

Tasavvufun insana sunduğu belki de en cezbedici imkân, herhangi bir anın içinde yeniden dirilmek, ayağa kalkabilmek, bir bakıma yeniden doğabilmektir. Durum, şartlar ne olursa olsun...

Bu imkân aslında Cenab-ı Mevlâmız’ın bize lütfettiği, İslâm’la öğrettiği en kıymetli ihsan. Tasavvuf ise temrin ve telkin ettiği kalbî hayat ile çoğu zaman unuttuğumuz, gündelik akışın tozu dumanı içinde yitirdiğimiz bu ihsanı hatırlatmakta, nasıl hayata geçireceğimizi uygulamalı olarak göstermekte.

Mühtedi bir hanımefendinin, Cenab-ı Hak ona rahmet eylesin, dediği gibi, bu çağda herhangi bir kişi Rabbine yöneldiğinde Saadet Devri’nde sahabîlerin yaşadığı vecd ve heyecanın benzerini yaşar; tasavvuf bunu öğretir. 

Böyle bakıldığında ne kendimizden ne en mücrim kişiden ümit kesilmemiştir. Yaşadığımız hadiseler için de aynı bakış geçerlidir. Karamsarlık, hele de ümitsizlik, iman etmiş ve dolayısıyla Rahmân ve Rahîm Rabbine itimat halinde olan bir kalpte kendine yer bulamaz. Evet; her kış içinde bir baharı saklar. O “ölüden diriyi çıkartıyor.” (Rûm 19)

“Yeniden Doğuş Çağrısı” bu yüzden boş bir hayale çağrı değil. Rüzgâr yeniden ılırken, kır bayır çiçeğe boyanırken, kutlu zamanların bereketi konacak avuçları yoklarken bir niyet kurma, ayağa kalkma, yeniden başlama çağrısı. “Nereye gidiyorsunuz?”  (A’raf 26) sorusuna samimi, dürüst bir cevap ile kendimizle, hal ve gidişimizle yüzleşme çağrısı.

Miraç ve Berat kandilinizi tebrik eder, yeniden dirilişimize vesile olmasını dileriz.

Mayıs sayımızda buluşmak üzere inşallah...



Semerkand Dergi Logo